
Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı, Henüz kirlenmemiş, 5 yıldızlı otellerin gazabına uğramamış küçük bir Akdeniz köyü Çıralı ☺ Köyde'ki tüm pansiyonları ve butik evleri orada yaşayan köy halkı işletiyor. Ahşap bungalow evlerde, kendi bahçelerinde ve tarlalarında yetiştirdikleri sebzeleri, akdenize özgü yemekleri ve kendi tekneleri ile tuttukları balıkları akşam önünüze menü olarak sunuyor ☺Benim gibi 5 yıldızlı otele tıkılıp kalmayı sevmeyenler için ve doğa ile baş başa bi tatil yapmak isteyenler için ideal ☺2015 temmuzda rastladığım bu köye yolum 2016 eylül'de tekrar düştü ☺ ayrıca kamp yapmayı sevenler içinde bu köyde sahile sıfır camping alanları var. Benim ilk ve son kamp maceram'da bu köyde gerçekleşti ☺neden son? kamp hayatı gerçekten çok zor hele ki bizim gibi naif bayanlar için ☺ gece gözüne uyku girmiyor, her an heryerden bir hayvan fırlayabilir hadi hayvanı da geçelim, bi bayan için hiç güvenli değil ☺Herneyse size önereceğim çok güzel butik oteller var zaten, booking.com'da bu konuda baya yardımcı oluyor ☺
'Kıyı bungalow' 'Kimera Lounge' 'Lukkies Lodge Çıralı' bunlardan birkaçı.
Çıralı'da 3 gün
İlk gün kahvaltıyı yaptıktan sonra köyü keşfetmek için kısa bir geziye çıkıp ardından denizin tadını çıkarabilirsiniz. Çıralı henüz 5 yıldızlı oteller ve ticaret tarafından kirletilmediği için denizi tertemiz ve berrak.aynı zamanda Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtladığı bir yer. Yaz aylarında kafesle koruma altına alınmış birçok yuva görmek mümkün. Kaplumbağaların yolunu bulabilmeleri için plajda gece ışıklandırma yasak ve denizin hemen kıyısına şezlong konulmuyor. Deniz keyfinden sonra akşam üstü bisiklet turu ile köyün heryerini gezmek mümkün. ara sokaklar, portakal mandalina bahçeleri, yazlık evler ve çıralı çarşısı, begonvil çiçeklerini de çok sevdiğim için bu fotoğrafı buraya bırakıyorum☺
Kokoş bir ben ☺ve yazın modası plaj tattolar
Çıralı'ya kadar gelmişken efsanelere de konu olan Yanartaş’a (Chimera) çıkmadan olmaz ☺.
Yanartaş, Khimera ismini mitolojik ateş saçan yaratık olan Chimera’dan almış.
MÖ. 4. yüzyıldan beri bu ateş hiç sönmeden yanıyor, aslında buraya çıkmak pek akıl işi değil☺
aşağıdan ormanın girişinden bir fener kiralayıp yamacı tırmanmaya başlıyorsun, ortalık zifiri karanlık yan taraf uçurum ve kayalık ☺ neyse ki bizim gibi tırmanan 100 civarında kişi vardı☺40 dakıkalık bi yürüyüşün ardından gördüğün manzara buna değer mi tartışılır (bana göre değmedi☺)
2.gün Ulupınar şelalesinin üzerine kurulu alabalık tesisleri ve restoranlar ☺
dışarıda 40 derece sıcak bile olsa buraya girdiğiniz andan itibaren şelalenin ve ağaçların etkisi ile muhteşem bir serinleme hissediyorsunuz ☺
gittiğinize değecek en güzel şey ise, şelalenin üzerinde sallanabileceğiniz hatta uçabileceğiniz salıncaklar ☺gerçekten çok zevkli
3. gün, kaldığımız butik otelin teknesi ile keşfedilmeyen koylara doğru mavi bi yolculuğa çıkıyoruz, alışık olmadığımız için tekneye ilk bindiğimizde bi sallantı ve baş dönmesi oluyor, fakat tüm günü teknede geçirince bunada alışılıyor ☺
Sazak koyu, Ceneviz koyu, aşıklar mağarası, adrasan sulu ada ve daha adını sayamadığım güzelliklerle dolu bir günün sonunda tatlı bi yorgunlukla çıralı'ya veda ediyoruz ☺
Çıralı'ya birde buradan bakın https://www.youtube.com/watch?v=eb3s9lOEv_0